4 Ekim 2015 Pazar

Kitap Yorumu:Kor Adası / Kimberley Freeman



Arkadya Yayınlarından çıkan Kor Adası'nın kapağına baktığımda beni ağdalı bir aşk hikayesinin beklediğini sanmıştım.Okumaya başlayınca hikayenin sadece aşktan ibaret olmadığını içinde bol bol gizem ve dram da olduğunu anladım. Kitap flashback'lerle bir geçmişe,1891 yılına gidiyor,bize büyükbabasıyla yaşayan Tilly'nin ve babası cezaevi müfettişi olan Nell'in hikayelerini anlatıyor,bir de şimdiki zamana geliyor ve yazar olan ama yaşadığı sorunları kafasından atamadığı için yazma konusunda sıkıntı yaşayan Nina'yı anlatıyor.
Kitapta üç farklı kadının hikayesi var.Bu üç kadının hayatlarının,hikayelerinin kesişme noktası ise kitaba ismini veren,azılı mahkumların tutulduğu,ücra bir yer olan Kor Adası.

Kocası tarafından komşusuyla aldatılan Nina yeni kitabını bir türlü yazamaz.Yayınevi ise sürekli baskı yapar.Kor Adasındaki Starwater evinin aile için önemli olduğunu söyleyen annesinin ısrarı üzerine başkasına satılan bu evi Nina tekrar geri alır.Daha önce büyük büyük annesi Nell'in yaşadığı ama şuan boş olan bu eve gittiğinde bu sessiz evde kalmak istediğini fark eder.Belki kaybettiği ilhamı burada bulurum diye düşünürken evin duvarlarında tuğlaların arasında kağıt parçaları,mektuplar olduğunu fark eder.Bunlar büyük büyük annesine aittir ve geçmiş hakkında hiç bilmediği şeyler gün yüzüne çıkacaktır.

Diğer yanda 1891 yılında kimsesiz Tilly büyükbabasının ölümüyle tamamen kimsesiz kalır ve yeni evlendiği adamın,kocasının yanına gider.Büyük umutlarla gittiği evde büyük hayal kırıklığına uğrar.O evde hiç ummadığı olaylarla karşılaşır.Yaşanan bir trajedinin ardından Tilly Kor Adasındaki Starwater evine Nell'e mürebbiyelik yapmaya gelir.Bakalım Starwater evi Nina'ya da Tilly'e de kalp kırıklarını unutturabilecek midir.

Öncelikle kitabın kapağını,baskı kalitesini çok beğendiğimi söylemeliyim.Arkadya'dan çıkan kitapların kapakları özenli ve güzel oluyor genellikle. Kapakta güzel mi güzel bir bahçe resmedilmiş.Neden bahçe diye düşündüm.Belki Tilly bahçeyle uğraşmayı sevdiği içindir.Ama ben kapağın üzerinde gün batımıyla kızıllaşmış bir adayı görmek isterdim.Hem kitabın ismiyle de konusuyla da bütünlük sağlardı.

Kitapta püsküllü ayraç detayı da çok hoştu.Çevirisi ise mükemmeldi.
Üsluba söyleyecek söz zaten yoktu.

Kadın olmanın zorlukları , eskiden ve şimdi kadına olan bakış açısı,kadın erkek ilişkilerinde kadının yeri,değeri,suçluluk duygusu,vicdan azabı gibi konular kitapta bariz bir şekilde işlenmişti.


Özetle; yazarın üçüncü kitabı olan Kor Adası benim okuduğum ilk Freeman kitabı oldu.Ama son olmayacak çünkü hem konu bakımından hem üslup bakımından tarzı bana hitap ediyor,okuması keyifli oluyor.









2 yorum:

  1. Yabancı yazarları ve kitapları bir türlü sevemiyorum ama bu kitabın konusu hoş geldi güzel bı anlatım olmuş tesekkur ederız

    YanıtlaSil
  2. İyi bir kitap okuru olarak kitap tavsiyesi almayı çok seviyorum.Paylaşım için teşekkürler..

    YanıtlaSil

Hadi sen de fikrini söyle!