30 Kasım 2011 Çarşamba

Eğer Yeniden Başlayabilseydim / Jorge Luis Borges

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyiCiddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim birçok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem.
Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar.
Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85′indeyim ve biliyorum…
ÖLÜYORUM…
Jorge Luis BORGES

Vintage Style

Ne zamandan beri çekiliş postu giriyorum. Bi de çıksa içim yanmıyacak:) Küstüm bütün çekişlere.Katılmıycam bi daha hıh.Espiri bi yana çekilişlerin suçu yok ben şanssızım:)
Gelelim konumuza: Benim çook beğendiğim vintage tarzından bahsedecem bugün.


Vintage bilindiği üzere bağbozumu demek ama modada eskiye,geçmişe dönüş anlamında kullanılıyor. Eskiden kasıt 20lerle 80ler arasındaki dönem.


Vintage, geçmişin modasıyla modernliğin harmanlandığı bi akım aslında. Annemizin sandığını açtığımızda veya eski resimlere baktığımızda daha iyi anlıyoruz bunu.

 Sanki kadınlar daha bi narin,naif,romantik oldu bu tarzla, öyle değil mi?

Hepimizin bildiği gibi pudra pembesi bu vintage stilinde baş rolde oynuyor.Nereye baksanız pudra rengi: pike takımından yatak örtüsüne, kıyafetten ayakkabıya, makyajdan takıya kısacası her yerde bu renk.

Tam pudra pembesi baydı derken bi yeşil modası boy gösterdi.Uçuk bi yeşil.Her şeye de yakışıyo:)

Çeşitli renkler denense de en çok bu iki renk yakıştı bu vintage tarzına bence.Amaaa bi renk var ki onu unutursak, es geçersek olmaaaz: Vizon rengi.Favori renklerimden olan bu renk asil duruşuyla çekiyo beni kendine besbelli.




29 Kasım 2011 Salı

DUDAK PAYI / SUNAY AKIN

Çay bardağında kalan
Dudak payı kadar bile
Uzak kalamam gözlerine.

Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin.

Seni bir çivi gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp bütün kerpetenleri
Attım denize.

9 Kasım 2011 Çarşamba

Tavşan Kitap Ayracı

İnanırsakolurbence blogunda keçeden yaptığı şirin mi şirin bir kitap ayracını paylaşmış.Bir kitap ayracı bu kadar mı şeker olur:) Kendisine de dediğim gibi bununla insanın kitap okuyası gelir. Sevimli ayracın yapılışını arkadaşımız adım adım blogunda anlatmış.Yaparım diyenler, hadi ışınlanalııım :)
http://inanirsakolurbence.blogspot.com/2011/11/tavsan-kitap-ayrac-diy.html

8 Kasım 2011 Salı

Kişilik testi

311087_270756562963584_167662566606318_795216_928180183_n_large
Bu şablondan gördüğümüz ilk dört kelime bizim kişiliğimizi anlatıyormuş.
Benim gördüğüm ilk dört kelime:
     Secure : güvenilir
     Thoughtful : düşünceli
     Honest : dürüst
     Charismatic :)
Bakalım siz neler bulacaksınız :)

7 Kasım 2011 Pazartesi

Bekleyen / Necip Fazıl Kısakürek












BEKLEYEN
Sen kaçak ve ürkek bir ceylansın dağda
Ben peşine düşmüş bir canavarım!
İstersen dünyayı çağır imdada
Sen varsın dünyada bir de ben varım.

Seni korkutucak geçtiğin yollar,
Arkandan gelecek ayak sesim.
Sarıp vücudunu belirsiz kollar
Enseni yakacak ateş nefesim.

Kimsesiz odanda kış geceleri
İçin ürperdiği demler beni an!
De ki Odur sarsan pencereleri
De ki rüzgar değil, Odur haykıran!

Göğsümden havaya kattığım zehir
Solduracak bir gül gibi ömrünü.
Kaçıp dolaşsan da sen şehir şehir
Bana kalacaksın yine son günü.

Olsun...Kapanır yollar geriye;
Ben mezarla sırdaş olur beklerim.
Varılmaz hayale işaret diye
Toprağında bir taş olup beklerim.

Beklenen / Necip Fazıl Kısakürek



BEKLENEN
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar.

Geçti, istemem artık gelmeni
Yokluğunda buldum seni
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar.

6 Kasım 2011 Pazar

Adımla Nasıl Berabersem / Atilla İlhan



Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
Bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
Koşar gibi yürüyüşün
Karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün

Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
Uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
Karanlık boşluklarında akıp giderken zaman
Adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
Seninle her saat
Seninle her dakika
Seninle her saniye

Gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
Koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
ve sonra her ölümüyle
Aynı şartlar altında kısmet olmayan
Gerçekleri görmüş olmanın aydınlığı alınlarımızda

Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
Sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın.

Hint Dövmesi

İçerisinde kimyasal maddelerin bulunması, sildirme olanağının pek olmaması, su geçirmemesi gibi nedenlerle çoğu kişi kalıcı dövmeyi tercih etmez. Buna alternatif olarak doğal olan hint kınasıyla geçici dövmeler yaptırabilirler.
Doğal bir süsleme sanatı haline gelen hint dövmesi özellikle gençler arasında oldukça popüler. O kadar otantik, güzel modeller var ki insanın hemen koşup bi tanesini yaptırası geliyor :)
İşte bir kaç hint dövmesi modeli :




 
Hint dövmesi 2 hafta ile 1 ay arasında kalıcılık gösteriyomuş.



 Kınanın antibakteriyel özelliğinin olduğu, mantar ve bakterilere karşı etkili olduğu, stresi azalttığı biliniyor.






Ayağa yapılanlar çok ama çok güzel olmuş. Siz hangisini beğendiniz?

5 Kasım 2011 Cumartesi

Kim Bilir

Kim bilir kaç kişi ayrı yataklarda birbirine sarılıp da uyuyodur.

Özdemir Asaf

Desem ki / Cahit Sıtkı Tarancı


Desem ki vakitlerden bir Nisan aksamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, 
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, 
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.


Desemki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz birşeysin;
Nimettensin,nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan;
Evimde senliksin,bahçemde bahar;
Ve soframda en eski sarap.
Ben sende yasıyorum,
Sen ben de hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelligini,
Rüzgarlarla,nehirlerle,kuslarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Sayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgarların,nehirlerin,kuslarin sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme,müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelligini,
Ve neden sonra
Tekrar duydugun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahser günüdür
Ortalığa düşmüş seni arıyorum 

3 Kasım 2011 Perşembe

Pastel metallic duo eyeshadow



Pastel'in Midnight Fever rengine nette makyaj malzemelerine bakarken rastladım ve çook beğendim.Zaten mavi hastasıyım:) Ertesi gün soluğu kozmetikçide aldım.Tam alacam.Bir baktım yeşil de hoş gümüş de.Karar veremedim hangisini alayım.Aşkımın başını o kadar şişirmişim ki yeşil mi gümüş mü mavi mi diye,o da hepsinden aldı bana:) canım benim ya...
İyi ki de almış.Farlar tek kelimeyle müthiş! Yapısı kremsi olmasına rağmen topaklanma yapmıyor.Çoğu fardan da kalıcı.Bu arada farlar metalik,ışıltılı değil.
Beyaz far sevmediğimden Midnight Fever'daki beyaz rengi kullanmıyorum ama dileyen highlight olarak kullanabilir.Bu aralar Forest rengine takmış durumdayım.Yeşilin tonu tam istediğim gibi.
Sun Moon rengi de sık sık kullandığım bir far.Özellikle gümüş rengini sevdim.

Gri Lens



Kimi lensler çok yapay duruyor ama resimdeki bayanda lens çok doğal ve hoş durmuş.Sanki gözünün kendi rengi.

2 Kasım 2011 Çarşamba

Lipton Kış Çayı

Bitki çayı hastası olduğumu daha önce söylemiştim.Geçen gün rastladım bu çaya.Aldım,denedim.Hiç umduğum gibi çıkmadı.Yoğun zencefil kokusu beni rahatsız etti.Çayın içerisindeki bütün bitkiler aslında sağlığımız için çok faydalı.Zencefil,tarçın,ekinezya..Hepsinin ayrı ayrı faydaları mevcut.
İçerdiği ekinezya,limon,zencefil vücut direncini artırırken bizi soğuk algınlığına karşı korur.Asırlardır soğuk algınlığı,nezle,boğaz ağrısı ve idrar yolları enfeksiyonlarında kullanılan ekinezya bu çayda başrol oynuyor.Burnunuz mu  aktı,boğazınız mı ağrıdı hemen bu çaydan için.Faydasını hemen görüceksiniz.Kışı zinde geçirmek için faydalı,güzel bir çay ama tadı için aynı şeyi söyleyemem.

1 Kasım 2011 Salı

Poşet çay kutusu





Benim gibi bitki çayı hastasıysanız,mutfak dolabını açtığınızda çeşit çeşit çay kutuları kafanıza düşebilir:)çay paketlerini derleyip toplayacak bir kutuya ihtiyacınız olacaktır muhtemelen:) Poşet çaylar artık daha düzenli ve muhafazalı!Ben çok beğendim.Buralarda bulsam kaçırmayacağım kesin.