27 Mart 2012 Salı
SEN
Bırak ellerimi
Üç satır yazacağım
Üç satırda sen!
Bırak gözlerimi
Dört yana bakacağım.
Dört yanda sen!
Bırak yüreğimi
Bin kere seveceğim.
Bin kere de sen!
Ahmet Selçuk İlkan
22 Mart 2012 Perşembe
Smokey Eye Dramatico por Camila Coelho
Evet, konuştuğunu anlamıyorum.Portekizce bilmiyorum fakat uygulamalı anlattığı için makyajın nasıl yapıldığı kolaylıkla anlaşılıyor. Camila'yı uzun zamandır youtube'tan takip ediyorum. Yüz hatları gayet belirgin ve hangi makyajı yaparsa yapsın yüzü kaldırıyor.
Genellikle Mac,the Balm ağırlıklı kullandığı malzemeler.
Bu videoda buğulu göz makyajı yapmış. Dudaklar ise tam sevdiğim gibi nude..
Allık the Balm Hot Mama zaten efsane:)
Fondeten Mac.
Rujun hangi marka olduğunu görebildiniz mi? Renk çok hoş.
Ben çok beğendim.
21 Mart 2012 Çarşamba
19 Mart 2012 Pazartesi
Gazete Baskısı
Gazete baskısını nedendir bilmem çok seviyorum. Belki eski zamanları çağrıştırdığındandır.Benim gibi sevenler tabi ki vardır . Yukarıdaki görsele bakarsanız sevgi boyutunu aşan birinin gazeteden gelinlik bile yaptığını görürsünüz:) ama hakkını da yememek lazım.Yiğiti öldür ama hakkını yeme hesabı. Emek ortada..Yaratıcılık hat safhada.Gayet şık da olmuş.
Bu sefer ki ciciler gazeteden değil tabi ki.Bunlar da gazete baskılı ürünler.
Eee ayakkabıdan bahsetmişken çantadan bahsetmemek olmaz dimi?
Siz nasıl buldunuz?
18 Mart 2012 Pazar
13 Mart 2012 Salı
12 Mart 2012 Pazartesi
NELER OKUMUŞ UNDENIED?
Kitap okumayalı çok uzun zaman olmuştu. Kitap postu yapanlara imrenmiyor da değildim. Bu nadas niyeydi bilmiyorum. Sanırım hayatım boyunca çok fazla kitap okumamdan kaynaklanıyor. Bir şeyi çok fazla yapınca bıkkınlık geliyor insana. Bir buçuk sene KPSS kitapları dışında bi şi okumadım. Belki de ondan bu nadas.
Her iki şık da olabilir. Neyse gelelim okuduğum kitaplara.İlki Ahmet Biga'dan Kesişen Kaderler. Bu kitabı bir solukta okudum diyebilirim. İki oturumda bitti. Kanıt dizisine benzettim polisiye olduğu için. Ünlü bir mafya babasının öldürülmesiyle başlıyor her şey. Kitabın son cümlelerinde katilin kim olduğu belli oluyor. Kitapta ilgimi çeken ayrıntı: mutluluğun,huzurun kaynağı kitabın baş kahramanları tarafından sürekli sorgulanıyor.Çevrelerinde en yakın arkadaşlarında , onların yaşam tarzlarında,hayat felsefelerinde buluyorlar aradıkları cevabı her ikisi de. Katilin kim olduğu dışındaki gelişmeler beklenendi. Yine de okunası bir kitap.
Diğer kitabım ise Ali Demirel'in İffet Ya Hu adlı kitabı.
İsminden de anlaşılacağı üzere kitapta iffet konusu işleniyor. Ve bunun sadece fiziksel bir şey olmadığı aslında iffetin düşünceyle başladığını anlatılıyor. Ayrıca sadece kadının değil erkeğin de bu konuda aynı şekilde sorumlu olduğunun altı çiziliyor.
' Peygamber Efendimiz, "Siz iffetli olunuz ki kadınlarınız da iffetli olsun" diyor. Bu ifade gösteriyor ki erkek de en az kadın kadar iffetine mukayyet olmalı. Zira insan olumsuz bir davranışta bulunup onda ısrar ederse Allah er ya da geç o şahsı aynı melanete maruz bırakıyor. Dolayısıyla kendisine toz kondurmak istemeyenlerin başkalarının iffetine karşı da dikkatli olmaları gerekiyor.' (Hemra Köse)
Kitapta dikkatimi çeken diğer bir cümle ise ' Hakkınız olmayana bakmayınız.' cümlesi oldu ki kitabı en iyi özetleyen cümle de bu olsa gerek.
Değerler yozlaşması yaşadığımız şu günlerde okunası bir kitap bence..
9 Mart 2012 Cuma
Burlesque makeup
Videoyu çekerken bu kadar titretmeseymiş daha da güzel olacakmış ama yine de güzel olmuş.
DENEDİK: MENENGİÇ
İnsan sevdiğini hep yanında istiyor. Biraz uzak kaldı mı üşüyor, ısınamıyor. Sevdiceğim şubatın karlı bir gününde
benim için Antep'e geldi. Nasıl soğuk bir gündü. O gelince sıcacık oldu her yer. Dört gün kaldı bizde. Bir güzel gezdik, dolaştık, alışveriş yaptık. Tarihi Kır Kahvesi'ne gittik buranın meşhur menengiç kahvesini içmek için. Ben damla sakızlı aldım, aşkım sütlü menengiç aldı. Tabii fincanı ağzıma getirmemle yanmam bir oldu. Meğersem bizim kahveler gibi cezvede pişmiyormuş burada. Fincanda pişiriyorlarmış kahveyi. İçeride nasıl pişirildiğini gösterdi ustası. Ateşin üstüne fincanı tutuyorlar. İlginç ama güzel...Menengiç namı diğer çitlenbik bize biraz ağır geldi,yağlıydı ama sağlık açısından müthiş faydaları var.
6 Mart 2012 Salı
GAZİANTEP HAYVANAT BAHÇESİ
Çevreye uyum seminerinin son gününde Meb bizi Gaziantep Hayvanat Bahçesine de götürdü. Görüp görebileceğim en büyük hayvanat bahçesiydi.
Girişinde kocaman bir papağan heykeli bizi karşıladı. İçeri girince resmen büyülendik. O kadar geniş bir alan ki... Net bilgi vermek gerekirse rakamlarıyla,sayılarıyla Antep hayvanat bahçesi:
'Gaziantep Hayvanat Bahçesi, 100 hektarlık alanı ile Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun alan olarak en büyük hayvanat bahçesi olup, Dünya'nın 3. Avrupa'nın ise 2.En büyük hayvanat bahçesidir. Gaziantep Hayvanat Bahçesi'nde 90 türden 929 hayvan barındıran bir kuş kafesi, 74 türden 2700 hayvana ev sahipliği yapan bir akvaryumu, 8 türden 30 hayvanı barındıran birmaymun evi, bir sürüngen evi geyik, ceylan, at, zebra, deve, kanguru ve dağ keçisi gibi otçulhayvanların ve aslan, kaplan, leopar ve ayı gibi etçil hayvan çeşitlerinin bulunduğu bölümler mevcuttur.'
İlk olarak maymun evini gezdik.Cam bölmelerde gayet rahat görünüyorlardı. Daha sonra balıkların bölümüne gittik.
Ortam karanlıktı. Sadece akvaryumlar hafif ışıklıydı. Farklı bir atmosfer oluşturulmuş. İster istemez balıklara odaklanıyorsunuz. Benim en dikkatimi çeken tür köpek balığıydı doğal olarak. Geniş akvaryumlarının içinde oldukça masum duruyorlar:)
Akvaryumun diğer önemli şahsiyetleri piranalardı.
Daha adını hiç duymadığımız bir sürü balık çeşidi mevcut akvaryumda. Bu güzellikleri gördükten sonra bilin bakalım nerey gittik: Yılan evine.. Bilen bilir ben yılanlardan acaip tırsarım. İçeri girdik. Çeşit çeşit yılanlar... Hepsinin kendine ait cam kafesleri var. İçerisinde kumu, ağacı, suyu, yiyeceği var. Kimisi deri dökmüştü. Kalıp gibi öylece derisi duruyordu. Resimlerini çekmedim. İstemedim.
Yine orada timsahlar vardı. Sanırım kış uykusundalardı çünkü hiç biri kımıldamıyordu. Bakmak bile insanın kanını dondurmaya yetiyor.
Ordan da çıkınca çift telli özel korumalı alanlara baktık. İçeride bütün vahşi hayvanlar vardı.Ayı, leopar, kurt, aslan, kaplan, jaguar, sırtlan ve dahası. Aramızdaki güvenlik önlemlerine rağmen ürperdim. Hele aslan kralla göz göze gelişimiz..:) Yeleli, kocaman bir aslan.. Meydan okuyan bakışlar fırlattı bize. Ürkmemek elde değil.

Tabi sadece yırtıcı hayvanlar yoktu o muazzam alanda..Çeşitli kuşlar, ördekler, pelikanlar, sevimli midilliler, tüküren lamalar, deve kuşu, muhteşem tavus kuşu, şirin geyikler, karacalar, daha neler neler...
İmkanınız varsa mutlaka gidin derim. Ben tekrar gitmek için can atıyorum. Havalar açınca hayvanat bahçesi daha da güzel olur. Cıvıl cıvıl. Mutlaka gitmeliyim. Göremediğim fili de görmeliyim:)
3 Mart 2012 Cumartesi
TREND: FLORAL PRINT

Vintage diye diye her yanı bu trend sardı:)
Her yerde floral desenler, vintage esintiler görmek mümkün. Özellikle mavi üstüne minik pembe çiçek desenini çok beğeniyorum.
2 Mart 2012 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)