24 Nisan 2016 Pazar

Kitap Yorumu: Oyunbaz / Wulf Dorn

 
Kütüphanede ön kapaktaki "Aşık olur.Takip eder.Öldürür."yazısı ilgimi çekti.Daha önce hiç okumadığım bir yazardı Wulf Dorn.Nasıldır ki iyi midir derken aldım.Instagramda paylaştım.Meğersem çok bilinen bir yazarmış polisiye alanında,benim haberim yokmuş. Instagramda çok iyi bir kitap olduğuna dair yorumlar aldım.Beklenti çıtası ister istemez yükseldi ve okumaya başladım.



Şimdi yakışıklı bir psikiyatrımız var. Yakışıklı mıydı bilmiyorum ama karizmatik ve dikkat çekici olduğu kesin. Psikiyatrımızın adı Jan Forstner. Jan birgün kimden olduğu belli olmayan kırmızı güller alır. Bunu ilk başta çok önemsemese de küçük bir kızın elinden çıkmışa benzeyen tuhaf çizimler,resimler geldikçe Jan endişelenir.Uzman bir arkadaşından resimleri yorumlamasını istediğinde dehşete düşer.Çünkü bu resimleri gönderen kesinlikle küçük bir kız değil,hiçbir şeyden korkmayan ve davranışlarını şiddetin yönlendirdiği biridir.

Diğer yanda klisede de tuhaf şeyler olmaktadır ve Papaz olayları çözmeye çalışmaktadır.Günah çıkarmaya gelen kadın pederin omzuna çok ağır yükler bindirmiştir ve bir an önce durdurulması gerekmektedir.

Bu kadın kimdir ve Jan'ın etrafındaki kadınlara neden zarar vermeye devam ediyordur? Her yaptığını bilen,her hareketinden haberi olan bu kadın yoksa tanıdığı.her gün konuştuğu biri midir?

Kitap resmen beni alt üst etti.Son zamanlarda böyle iyi bir polisiye okumamıştım.Kitapta en çok ilgimi çeken kısımlar elbette ki kadının kim olduğunu anlamaya çalışma çabalarım ve uzman arkadaşının Jan'a tuhaf çizimleri yorumlaması oldu. Zaten içinde psikolojinin ağır bastığı polisiyeler daha çok ilgimi çeker. Bu sayede karakterlerin psikolojik analizlerini çıkarmak,ruhsal bozukluklarını anlamlandırmak merak uyandırıcı oluyor.Özetle bu kitaba da yazarın kalemine de hayran kaldım.
Oyunbaz yazarın ilk okuduğum kitabı ama umuyorum ki son olmayacak.



Hep seni düşünüyorum, yakında sen de beni aklından çıkaramayacaksın…

Psikiyatr Jan Forstner bir gün beklenmedik bir anda, kimden geldiği belli olmayan güller alır. İlk başta güllerin, kitabını okuyan bir hayranından geldiğini düşünen Jan bir süre sonra kasabadaki korkunç cinayetler ile evinin kapısına bırakılan imzasız mektuplar ve hediyeler arasında bir bağlantı kurar. Ona sırılsıklam âşık olduğunu itiraf eden, hiç tanımadığı bir kadından telefon aldığında da her an takip edildiğinin farkına varır. Ve en kötüsü, bu kadını durdurmanın hiçbir yolu yoktur… 
(Tanıtım Bülteninden)

4 yorum:

Hadi sen de fikrini söyle!