Merhaba dostlar!
Dün yine denizlere açıldım, sizlere bir avuç açık deniz
sabahı tazeliği, iki torba deniz havası, bir tutam da uzak ufuklardan gizemli
maceralar getirdim. Fakat biraz soluklanmalıyım, çok yoruldum çünkü. Bir de
elimin sargılarını gevşetmeliyim, dün bir dost için pembe ve sarı güllerden gül
kokusu toplarken dikenler elime fena batmıştı. Neyse, şimdi daha
iyiyim.
Çuvalımda sizler için birkaç parça daha eşya var, onları bırakıp
hemen gideceğim. Daha yağmur damlalarına tutunarak gökkuşağına çıkacağım, oradan
atlayıp beyaz bulutlara kimileriniz için birer nefes barış havası ve iki martı
kanadı sevgi toplamam lazım. Her neyse, haydi açalım çuvalımızı, bakalım ne
çıkacak içinden.
Bakalım... Burada Gandhi'nin bilgeliğinden bir tutam
var. Sonra bakalım, şurada da bir şeyler olacaktı. Hah! Buldum. Washington'un
tavsiyelerinden bir miktar, Verne'in hayal gücünden iki avuç ve biraz da Tibet
Rahiplerinin sabrından var. Biraz da Tesla'nın üstün zekasından ve biraz da
Hugo'nun tecrübeleriyle Dostoyevski'nin hatıralarından bir demet
var.
Efendim? Nasıl olur mu dediniz? Nasıl olacak efendim, hepsi hayat
tecrübelerinin birikimlerini size nasıl aktarıyorlarsa öyle! Bu kitapları nasıl
ve ne için yazıyorlar sizce? Kitaplar, yazarlarının elli yıllık deneyimlerinden
biriktirdiklerinin yarım saatlik bir özetidir. Gandhi gibi düşünmek için onun
çektiği sıkıntıları çekmenize gerek yok! Kitaplarını okuyun, ömür billah
yaşadığı tecrübelerinin özetini orada bulacaksınız. Tesla'nın çektiklerini
çekmenize gerek yok, dehasını kitaplar ortaya koyuyor. Hugo kadar detaycı bir
gözle görmenize gerek yok her şeyi, kitaplarında sizi heyecana sürükleyecek tüm
elementleri veriyor. Dumas kadar uzun düşünmenize gerek yok, işte harika
kurguları önünüzde!
Çantamda sevgiden ve güzelliklerden başka, hepsinden
müstesna olarak kitaplarım var. Okuyun arkadaşlar, dünyanın gelmiş gelmiş tüm
aydınlık insanları sizlere tüm deneyimlerini ve ürettikleri güzelliklerin özünü
hazırlayıp baş ucunuza koymuşlar, buna sırt çevirmeyin. Franklin, Dumas, Hugo,
Sharma, Gandhi ve daha niceleri dostluklarını sizden asla esirgemeden
kitaplarının içinde onlarla iletişim kurmanızı bekliyorlar. Haydi bakalım,
herkes kitap başına!
Şimdi gidiyorum, yağmur dinmeden gökkuşağına varsam
iyi olur. Yoksa altın cinlerine minnet etmek zorunda kalacağım beni gökkuşağının
tepesine çıkarmaları için. Neyse dostlar, kalın sağlıcakla!
*Yukarıdaki yazı yazar Tolga Karanlıkoğlu'na aittir.
Geçmiş olsun ellerin için :))) Yakınlarımız için güzel bir şeyler yaparken kendimizi umursamadan yapıyoruz ya bence en çok ondan kaybediyoruz..
YanıtlaSilBu eller o kokulara bir saniye bile aldırmadan benim acılarımı, emeklerimi hiç umursamayıp ezip geçenlere helal olsun. Biz bu dünyada çile çekmek için varız, dostlar mutlu olsun da gerisi laf-ı güzaf...
YanıtlaSil