9 Mart 2015 Pazartesi

Ne İzledim #1 Mucize


Geçtiğimiz hafta Mucize filmine gittik. Mahsun Kırmızıgül'ün dördüncü filmi olan Mucize'de hem beğendiğim hem de beğenmediğim yanlar oldu.
İzmir Foça'da başlayan film,şark hizmetini yapmadığı için rotasyona uğrayan bir öğretmenin güzel İzmir'i ve ailesini bırakıp Doğu'ya gitmesini ve orada yaşadıklarını anlatıyor.
Hikaye 60'lı yıllarda geçiyor.


İlk olarak şunu söylemeliyim ki;öğretmeni canlandıran Talat Bulut'u tanımak imkansızdı benim için.Tanıyamadım.Rol için çok değişmiş.Saçlar beyazdan siyaha boyanmış,bıyık bırakılmış.
Ege şivesini de çok iyi kullanmış.

Gel gelelim ki; aynı şeyi öğretmenin eşini canlandıran Şenay Gürler için söyleyemeyeceğim.
Ne ege şivesini becerebilmiş ne de inandırıcı olabilmiş.
Eşiyle kavga ederken de eşini uğurlarken de doğallıktan uzak ve abartılıydı. Sanki yılların oyuncusu değil de bu sektöre yeni atılan biri gibi.


Ama biri vardı ki herkesi gölgede bıraktı,ezdi geçti.Engelli Aziz'i oynayan Mert Turak! O nasıl bir oyunculuktur! Saygı duydum,hayran kaldım! Önüne tüm ödülleri sermek istedim. Resmen yaşamış Turak,Aziz karakterini. Aziz'i canlandıran Mert Turak'ın Beni Böyle Sev dizisindeki Nezih olduğunu idrak ettiğimde kısa süreli bir şok yaşadığımı da itiraf etmeliyim.Tek kelimeyle müthişti Turak'ın performansı.

Mucize, aslında içinde güldürü/komedi de bulunan bir dramdı.
Kız isteme sahneleri,köylülerin muhabbetleri güldüren cinstendi.Öte yandan Doğu'nun o zor şartları,devletin okul olmayan köye öğretmen ataması,kara kış,köye yolun olmaması,imkansızlıklar,yokluk,cahillik,Aziz'in durumu,herkesin Aziz'le dalga geçmesi,çocukların Aziz'i sopalarla dövmeleri,Mizgin'in söz hakkının olmayışı ve dahası dramdı.

Ve filme adını veren mucize gerçekten mucizeydi.

Bir öğretmen gözüyle baktığımda da çok fazla ders aldım ve umutla doldum.



4 yorum:

  1. Şenay gürler zaten İzmir'li :) Ege sivesini becerememesi? Hele ki son zmanlarda neydi o dizinin adı Kaçak Gelinler mi oda İzmir'de çekilmeye başlamıştı... Biraz fazla hızlı geçildiği için yansıtılamadığını düşünüyorum. Aziz çok başarılı bir karakterdi. Fakat filmin sonu çok hızlı bitti. Benim izlediğim ilk MK filmiydi.. Çokta hoşuma gitti diyemem. Mesela Kürtçe konuşmalar fazlaydı ve izlediğim de altyazısı vs yoktu. Benim için sıkıntıydı. Ayrıca mesela saygı duruşu sahnesinde 1 dk niye duruyoruz ki? Bizim köyde ölene bile 40 gün yas tutarız demesi iyi miydi kötü müydü? Bazı yerler ister istemez itin altında buzağa aratmadı değil. Çok başarılı bulmadığım ana fikri iyi yansıtabildiğini düşünmediğim bir filmdi sevgili meslektaşım =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet,İzmirli ama oyunculuğu da şivesi de bu filmde kötüydü.
      Sanki yılların oyuncusu gitmiş,yerine çaylak bir oyuncu gelmiş gibiydi.Ege şivesi ağzında eğreti duruyordu.Oyunculuğu inandırıcılıktan uzaktı.
      İzmirli diye Ege şivesini çok iyi konuşması lazım diye bir kaide de yok. Talat Bulut Karslı ama Ege şivesini çok iyi konuşabiliyordu. Evet,göndermeler vardı filmde ama ana fikir zaten eğitim,sevgi ve sabırla tüm problemlerin aşılacağı ve sevginin mucizeler yaratabileceğiydı ki bu da bariz bir şekilde filmin sonunda yansıtılmıştı.En basitinden okulun inşa edilmesi bile büyük bir problemin halledilmesiydi.

      Sil
    2. Ama Zaten Şenay Hanımı neredeyse 2-3 replik konusması var ya da yoktu. O nedenle ben bir performans beklemedim :) Okulun inşaa edilmesi, zorluklar vs onlar tamam da Aziz'İn kaç sene sonraydu 7 mi 8 mi birden dönmesi falan çok hızlı geçilmiş ve bence duygu hissettirilememişti. Çok duygu yüklü ve komik kaliteli sahneler olsa da sona doğru biraz sallantılıydı bence =)

      Sil
    3. Başta Mahir Hoca ile tartışma sahneleri vardı.Bir de hocayı uğurlama sahnesi.
      Evet,7 sene.
      Bu süreçte nasıl çabaladıkları anlatılabilirdi.Mızgin ile daha fazla sahne koyulabilirdi.
      Son çok çabuk geldi ve bitirildi.Orası uzatılabilirdi.

      Sil

Hadi sen de fikrini söyle!