Aslında fantastik tür kitap okuyan biri değilimdir ama bu kitap bambaşka.
Kitabın ilk 60-70 sayfasında biraz sıkıldım.
Hiç duymadığım kelimeler vardı çünkü.
Grisha, volcra, etherealki, Karanlıklar Diyarı, Karanlıklar Efendisi, kefta..
Bunlar gibi çok sayıda değişik terimler vardı kitapta.
Aşina olana kadar biraz zorlandığımı söylemeliyim ama konuyu kavradıktan , karakterleri az buçuk tahmin ettikten sonra kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.
Bu dediğim 60-70. sayfalardan sonra oluyor.
Öncelikle Grisha ne demek onu anlatayım.
Özel güçleri olan, maddeye hükmedebilen yetenekli kişiler.
* Rüzgarcılar
*Ateşçiler
*ve Güneşin Elçisi
Konuya harita üzerinden değinmek istiyorum.
Ortada şerit halinde boylu boyunca uzanan yer Karanlıklar Diyarı.
İnsanlar buradan geçmek zorunda ama bu esnada büyük kayıplar verilmekte çünkü et yiyen kanatlı devasa canavarlar - volcranlar kimsenin kolay kolay geçmesine izin vermiyor.
Karanlığı seven bu yaratıklar ışığa katlanamıyorlar.
Karanlıklar Efendisinin buraya hükmetmesi için güçlü bir ışığa ihtiyacı vardır.
O da Alina'da mevcuttur.
384 sayfalık bu kitabı okurken bitecek diye üzüldüm.
Neyse ki bu Grisha Trioloji serisinin ilk kitabıymış.
Diğer ikisi henüz yayınlanmamış ama onları da okumak için deli gibi sabırsızlanıyorum.
Hem macera hem fantastik bir kitap okumak istiyorsanız Martı Yayınları'ndan çıkan bu kitabı edinin derim.
Bir blogda daha kitapla ilgili olumlu bir yazı okudum. Edinmek gerek herhalde.
YanıtlaSilBen de beğendim:)
YanıtlaSilMerak etmeye başladım bu kitabı:)
YanıtlaSilBen çok sevdim.Fantastik tür seviyorsanız okumakta fayda var derim kızlar:)
YanıtlaSil