28 Eylül 2012 Cuma

Yarim Haziran / Can Dündar


Düzenlemiş olduğum kitaplaşma etkinliğinde eşleştiğim Sandukam göndermişti bu kitabı bana.
Fırsat bulup ancak okuyabildim.
Can Dündar imzalı bu kitap şiir tadında denemelerden oluşuyor.
Oldukça kısa bir kitap.
Yalnız bir günde oturulup bitirmektense ara ara okumanın daha iyi olacağı kanaatindeyim.
Denemelerin tadı böyle daha iyi çıkıyor.


Arka kapak:

Katran karası bir geceyi Haziran bulutlarının arasından yırtarak, avuçlarında kıpır kıpır yıldızlarla odamın penceresini tıklattı dolunay… “Sana Samanyolu getirdim” dedi ve bütün gökkubbeyi yeryüzüne indirmiş gibi mağrur gülümsedi koltuğumun başucunda…
Ayla yıkanmanın keyfini sürdüm bir müddet…
Sonra penceremi açıp onu içeri aldım.
Dolunay, Samanyolu’ndan ışıklarla eteklerinde; “Haydi” diyordu penceremin dibinde; “Haydi… ebedi baharın ülkesine…”
Lakin, dolunaya inat, öylesine bitkin ve naçar ki hayat, kopamadım akşam haberlerinden, dünyevi kederlerden… Açıp penceremi, salıverdim dolunayımı, Cahit Külebi’den bir şiir fısıldayarak kulağına:
“Bir gün geleceğim / alıp şu başımı / bir gün geleceğim / belki de Haziran / bulacak naaşımı / belki de Haziran…”
Haziran, bir ozanın naaşını kaldırırken dolunay, Samanyolu boyunca efsunlu yıldızlar saçarak uzaklaştı. Bakakaldım peşinden…
Ne gözümü alabildim ne göze alabildim.

Kırık Kalpler  Diyarında adlı denemedn alıntı:
Ama yine de öldüremediler aşkı..Çünkü bir aşkı ancak bir başka aşk öldürebilir.

Kitabın benim için en can alıcı yeri şuydu:


Gerçekten de öyle değil mi?
Hep erteliyoruz hayatı..
Bir türlü tutup elinden birlikte yürüyemiyoruz hayatla..
Hep sonra..
Sonra..



2 yorum:

Hadi sen de fikrini söyle!